Victoria Cakes’in tombul, kıvrımlı karısı, o kara teniyle adeta ateşi çağırıyordu. Brick Danger’ın sert ve acımasız elinden kaçacak yeri yoktu; kadın amcığını indirip yüzüne bastırmasını emrettiğinde, sanki yer yerinden oynadı. “Yüzüne vurduracağım,” dediğinde titreyen sesi, içinde patlayan şehveti ele veriyordu. Victoria’nın kalçası öyle bir sarsılıyordu ki adeta kafasını parçalayacakmış gibi; Brick o yuvarlak, dolgun popoyu karnına çektiğinde “Bunu böyle yapacaksın,” diye gürledi.
Yarağını tam gözlerinin arasına şaklattığında Victoria’mın nefesi kesildi, ıslak amcığı dar dudakların arasında kayarken çıkardığı hırıltılar odanın içine yayıldı. O büyük göğüsler sırtına yaslanırken daha da kabarıyor, kalçası ise ritmik ve vahşi hareketlerle yavaş yavaş köklenmeye hazırlanıyordu. Her tekme, her tokat tam hizasında inliyordu; Brick’in sertliği amcığını yutan o deli kalçaya tamamen hakim olmuştu.
“Daha sert! Yakalıyor musun beni, tutuyorsun ha?” diye çığlık attığında Victoria’mın sesinde hem meydan okuma hem de teslimiyet vardı. Kalbinin hızlı hızlı atışını duyabiliyordun; bu bir aşkın değil savaşın ritmiydi: poponun vurduğu her darbeyle kalp atışı senkop yapıyordu. Brick onun içini dışına çıkarırken aralarındaki kimya alev aldı; kadın tam anlamıyla kendini bahşediyor, her kökleme dalgasında yerle bir oluyordu.
O an geldiğinde Victoria’mın leblebisi patladı ve üst üste çıkan örgütsel iniltilerle oluşan o kirli ahenk içinde boşalmanın gürültüsü evin duvarlarını titretti. Brick’in kocaman yarak izi kalmıştı onun içine iyice gömülmüş halde, tüm benlikleri birbirine karışmıştı. Kadının vücudu titrek, nefesleri boğuk ve hızlıydı; üzerindeki müthiş yükün ağırlığı ile başa çıkmakta zorlanıyordu ama vazgeçmek yoktu. Tekrar tekrar dayadı amcığını o tatlı deliğe; her defasında biraz daha fazla inletip onu çıldırtarak kuyruğu koparmaya hazırdı.
Sonu geldiğinde ikisi de bitkin ama mutluydular; şarkının son notasındaki gibi aralarında yankılanan hazla birbirlerine sarıldılar. Kimse görmedi onları böyle paramparça ederken ama onların tek istediği o anlardı: deli gibi sikmek ve sikilmek…
